Dünyanın kekik üretim merkezine taş ocağı yapılıyor. ÇED gereksiz raporu verilen ocak için askı süresi bitmeden inşaata başlandı. Ocağın yapılacağından haberi bile olmayan köylüler isyan etti. Daha önce iki kez taş ocağı yapımını durduran köylüler yine mücadele başlattı. Bayramı zehir olan vatandaş hükümete el salladı; “Oy istemek için bir daha gelirsiniz. O zaman size bunu hatırlatırız” diye konuştu.  Aydın – Denizli otobanının yapımında kullanılacak mucur Pamukkale ilçesine bağlı Güzelpınar köyünde kurulacak kalker ocağı ve kırma ve eleme tesisinden karşılanacak. Meşeli mevkiinde ormanlık alan içinde kurulacak tesis için Denizli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 14 Nisan’da ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu verdi. 4 Haziran’a kadar askı süresi bulunmasına rağmen Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nün görevlendirdiği firma alanda çalışmalara başladı. Bölgede bir kepçe ile yaklaşık 200 metre uzunluğunda yol açıldı, onlarca çam ağacı kökünden söküldü. Tesisin kurulacağı alanı tasnif eden kepçe doğayı tahrip etti.

BAYRAM ZEHİR OLDU KÖYLÜLER TESİSİ BASTI

Daha önce bölgede iki kez taş ocağı kurulmasına karşı mücadele başlatan ve başarılı olan köylüler üçüncü teşebbüsün kendilerinden gizlendiğini belirterek taş ocağının yapılacağı alanda toplandı. Yüzlerce Güzelpınarlı hafriyatın üzerine çıkarak hükümete el salladı, “Oy istemek için bir daha gelirsiniz. O zaman size bunu hatırlatırız” diye konuştu. Dünya ihtiyacının yüzde 95’ini karşılayan Türkiye’de üretilen kekiğin yüzde 90’ı Güzelpınar’ın yanı sıra çevresindeki Gözler, Kurtluca, Uzunpınar ve Irlıganlı köylerinde üretiliyor. Köylüler açılacak taş ocağının en önemli geçim kaynakları kekiğin bitmesine neden olacağını belirtiyor. Güzelpınarlılar projenin kendilerinden gizlendiğini ileri sürdü.

ÜRETİCİ ZÜLKEFİL GÜRSOY: BİZİ DALYANA GETİRİYORLAR

Güzelpınarlı kekik üreticisi Zülkefil Gürsoy, yürütülen çalışmadan haberdar olmadıklarını belirterek; “Köylünün hiçbir hakkı, haberi olmadı. Bizi dalyana getiriyorlar. Zenginler bu Güzelpınar köyünü bir kaşık suda boğmaya çalışıyor. Bize haber verilmedi, anlayamıyoruz. Toplantı yapmadılar, bilgi vermediler. Nedir bu böyle? Adalet midir bu? Burada bir sürü mahsulümüz var. Hepsi mahvolur. Hükümet bunlara nasıl yetki verdi?” diye konuştu.

ÜRETİCİ ÖMER ÇETİN: KÖYLÜYÜ FEDA EDİYORLAR

Güzelpınarlı üretici Ömer Çetin ise, zenginler daha fazla kazansın diye köylülerin feda edildiğini belirterek; “Projeden haberimiz yoktu. Malum köylü vatandaşın belli bir gelir potansiyeli var. Kekikten üç beş kuruş kazanıyoruz. Amacımız tarımsal alanlarımız zarar görmesini engellemek. 500 metre ileride tarım arazilerimiz var. Vatandaş bu arazilerden kazandığı üç beş kuruş ile geçimini sağlıyor çocuğunun geleceğini hazırlıyor. Burada bizim ormanlarımız talan oluyor. Birileri para kazanmak için köylü vatandaşı feda etmeye gerek yok. Köylüler de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Siyasilerin devlet büyüklerinin bizleri göz ardı etmemeleri lazım. Köylü ekmeğini taştan çıkarır. Artı bir geliri yok. Tarımsal alanlarımız zarar görürse köylü ne yapacak? Yarına umutla nasıl bakacak? Tarımsal alanlarımız zarar gördüğü için bu taş ocağına karşıyız. Artık yeter. Tarihimize kültürümüze ormanlarımıza sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.

ÜRETİCİ HİMMET İŞLEK: BU ÜRÜNÜ YURT DIŞINA NASIL SATARIZ

Üretici Himmet İşlek de taş ocağı yapımına karşı çıkarak; “Kaç yıldır burada ceviz badem kekik işleri ile meşgulüz. Karayolları burada bizim ormanımızda vatandaşımızın haberi olmadan, muhtarın haberi olmadan çalışma başlatmış. Bunu neye dayanarak başlattı? Şu sıralar Güzelpınar halkının yolu açılıyor. Oradaki çalışmada yola engeli olan iki çam kesildi diye bizim ormancılarımız ortalığı ayağa kaldırdılar. Burada yüzlerce ağaç köklendi ses çıkarmıyorlar. Şuradaki katliama bak. Bir şahsa peşkeş çekildi diye orman katliamı yapılmış. Bu ne demek? Buradaki köylerin hepsi taş ocağından zarar görecek. Bunun kumu tozu bizim mahsullerimizin içine gidecek. Biz bu ürünü yurt dışına satıyoruz. Bu kekiği alır mı? Almaz. Çiftçinin hasarını kim karşılayacak? Sayın büyüklerim çiftçiye destek veriyoruz diyorsunuz ama göz ardı ediyorsunuz. Bunları durdurun engelleyin” diye konuştu.

KADINLAR DA KARŞI ÇIKTI: BİLSEYDİK ONLARI TAŞA TUTARDIK

Güzelpınarlı kadınlar da taş ocağına karşı çıktı. Üretici Halime Gürsoy ve kızı Gülser Eldem; “Taş ocağından gelen tozlar kekiklerimizi öldürüyor. Meyve bahçelerimize büyük zarar veriyor. Ağaçlarımız kurudu. Taş ocağı, çağla, ceviz, elma ağaçlarını bağlarımızı her şeyi etkiliyor. Ekinlerimiz de etkileniyor. Bizim köyümüz tehlike altında büyüklerimizden yardım istiyoruz. Şu ana kadar saklı tutulmuş. Hiç haberimiz olmadı. Öyle olsa biz onları taşa tutardık.  Bizim bu rızkımız. Biz nereye gideceğiz? Bizim köylülerimiz kekik ve meyvecilik ile uğraşan insanlar. Kekik olmasa bizim burada hayat olmaz” ifadelerini kullandı.

MUHTAR ERGUN GÜRSOY: DEVELETE GÜVENEMEYECEĞİZ DE KİME GÜVENECEĞİZ

Daha önce yapılmak istenen iki taş ocağı olayında da projeden haberdar olduklarını fakat bu sefer bilgi saklandığını söyleyen Güzelpınar Muhtarı Ergun Gürsoy, “Ormanı talan etmişler. Bu nasıl bir şeydir biz de inanamıyoruz artık. Devletimize büyüklerimize güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz. Maalesef birileri para kazansın diye bizleri kurban ediyorlar. Güzelpınar olarak kekikten başka bir şeyimiz kalmadı. Hayvancılık bitti. Kekikten üç beş kuruş vatandaş para kazanıyordu. Açılacak olan ocak kekik tarlalarına zeytin ağaçlarına 500 metre uzaklıkta. Bizler oraya ocak açılırsa üç beş sene içinde biteriz” ifadelerini kullandı.

20 DEKAR BİLİYORDUM 220 DEKAR ÇIKTI

Gürsoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyüklerimizden acilen bize yardımcı olmalarını ve destek çıkmalarını istiyorum. Projenin 20 dekar biliyordum. 220 dekor yeri kapsayan taş ocağı yapıyorlar. Askı kağıdı üç gün oldu elime geleli. Maalesef bizlerin köylünün haberi yok. Az önce gittik gördük ki orman talan olmuş kepçeler çalışıyor. Askı süresi sona ermeden çalışmalar başladı. Kepçeler çalışıyor.  Zaten zeytin ve kekik var orada. Bu ocak açılırsa bizim burada üç beş sene sonra kekik diye bir şey kalmaz. Millet perişan olur. Onlarca ağaç kesildi. Aşırı derecede ağaç talan edilmiş. Yazık değil mi ormanlarımıza? Bu ormanlar kesildikten sonra zaten yağmur yağmıyor. Yağmur duası yapacağız diye zaten köylülere yalvarıyoruz. Yarın buyursun gelsin büyüklerimiz yağmur duası yapacağız” diye konuştu.