İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Başkanı Nigar Hüyük, ülkede her 550 kişiden birinin inşaat mühendisi olduğunu ve böyle olursa 10 sene sonrasını hesaplamanın bile çok zor olduğunu açıkladı. Başkan Nigar Hüyük, “Artışın kontrolsüzlüğü ve durumun ciddiyeti bizleri sadece mesleğimiz için değil gençlerimiz için de endişelendiriyor” dedi. Başkan Hüyük, “Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar yaklaşık 140.000 inşaat mühendisi mezunu olan ülkemizde çok eski değil, sadece 10 sene önce bu sayı 80.000 idi.  Gidişatımız ayni şekilde devam ederse sadece önümüzdeki 10 sene içinde, tarih boyunca sahip olduğumuz meslektaşımızdan daha fazlası aramıza katılacaktır. Başka bir deyişle bugün ülkemizdeki her 550 kişiden biri inşaat mühendisiyken 10 sene sonrasını hesap etmek bile çok zordur. Artışın kontrolsüzlüğü ve durumun ciddiyeti bizleri sadece mesleğimiz için değil gençlerimiz için de endişelendiriyor. Peki sayılarda meydana gelen bu artışın eğitim kalitesinin korunmasını istemek mesleğimiz ve ülkemiz için gerekli değil midir? Amaç daha çok mühendis mezun etmek yerine kaliteli mühendis yetiştirmek olsaydı, kontenjanları dolmayacak, üniversiteleri açmak yerine mevcut olanların laboratuvar ve eğitim imkânları arttırılsaydı daha iyi olmaz mıydı?” dedi. “2019 yılında inşaat mühendisliği bölüm kontenjanı 12.070 olmasına rağmen 6.792 öğrenci tercih ederken 5.278 kontenjan boş kaldı” diyen başkan Hüyük, “Bunun üzerine ülke genelinde yaptığımız “Kontenjanlar düşürülsün, Baraj arttırılsın” kampanyası kısmen de olsa bir sonuç vermiş ve 2020 yılında YÖK tarafından kontenjanlar düşürülerek 8.271 olarak açıklamıştır. Bunun yeterli bir kontenjan azaltması olmadığı, barajın da yukarı çekilmesi gerektiği, geride bıraktığımız YKS sonuçlarından da görülmektedir. Sınav başarı sırası 300.000 olan öğrenci İnşaat Mühendisi olabilmektedir. Bu da Taban puanı 283`lere kadar geriletmiş ve 2020 yılı üniversitelere giriş sınavı sonucunda matematik sorularında net yapamayan öğrencinin dahi İnşaat Mühendisliği Bölümünü tercih edip kazanabilmesini beraberinde getirmiştir. Buna rağmen ülke genelinde 2.895 kontenjan yine doldurulamamış olup, doluluk oranı %65`te kalmıştır. Devlet üniversitelerinin 52 programında 10 öğrenci ve altında kayıt yapılabilmiş, vakıf üniversiteleri dahil 29 program ise hiç rağbet görmeyip sıfır çekmiştir. Görülüyor ki artık öğrenciler mezun olduktan sonra işsiz kalmayı ya da asgari ücret ile çalışmayı istemediklerinden dolayı mühendislik fakültelerini tercih etmiyorlar. Kısacası mesleğimiz yıllardır kazandığı saygınlığını yitirmiş, isteyen herkesin çok az bir gayret ile dahil olabileceği bir alan halini almıştır” açıklamasını yaptı. Başkan Hüyük şöyle devam etti, “Devlet Üniversitelerinin 1. Öğretim programlarında doluluk oranı %73`ü bulurken 2. Öğretimlerde ise %28`de kalmaktadır. Vakıf Üniversitelerinde de benzer şekilde burslu programlarda %87 doluluk oranı görülürken, ücretli programlarda ise %34`te kalmaktadır. Yani Devlet Üniversitelerinin 2. Öğretimleri ve vakıf üniversitelerinin tam burslu olmayan bölümleri tercih edilmemektedir. Bu da ülkemizin içinden geçtiği ekonomik buhranda, öğrencilerin 2. öğretimin harç bedelinin bile tercihlerini nasıl etkilediğini göstermektedir.

Teknoloji çağında olan dünyada mühendislik biliminin ülkemiz tarafından hayati bir konu olduğunu anlamamız gerekiyor. Mühendisliğin kaydedeceği ilerleme hayatin her alanında hızlı ve toplu çözümler sunar. Bunun sonucu olarak da yaşam standardını yükseltir. Bu yüzden öneminin kıyaslanması dahi söz konusu değildir. Daha çok üniversite açmanın başarıya götürmediğini ne yazık ki yaşadığımız acı sonuçlar ile görüyoruz. Özellikle fay hatları ile kaplı ülkemizde nitelikli bir mühendislik eğitimi olması zorunludur. Yalnız ülkemizin gelecekteki İnşaat Mühendisi istihdamı ihtiyacı belirlenmeden açılan bölümler işsizlikten başka bir şey getirmemektedir. 2020 YKS`de YÖK kontenjanları azaltmak için 93 programı kapatmış olmasına rağmen, gerekliliği belli olmayan bir şekilde 11 yeni program tercih listesinde yer almıştır. Bu plansızlığın sonucunda da yeni açılan bölümlerde bile doluluk oranı %32`de kalmıştır. Dikkat çekmek istediğimiz bu durum sadece meslekle gelecekle de ilgili değil, hızlı alınan kararlar ve öngörüsüz hamlelerle ilerleyen bu kontrolsüz süreç ülkemizin ve bizlerin kaynaklarını da israf etmektedir. Çözüm açıktır; İnşaat Mühendisliği bölümlerinde kaliteli eğitim alınabilmesi için asgari başarı sırasının yükseltilmesi, yeterli akademisyen kadrosu ve imkânları olmayan bölümlerin kapatılması, kontenjanların kademeli olarak düşürülmesi gerekmektedir. Yoksa işsizlik katlanarak artacaktır. Bu bağlamda biz İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi olarak gidişatı görüyor, endişeleniyor ve çok geç kalmadan önlem alınmasını istiyoruz. Hayaller, emek ve zorlanan imkânlarla kavuşulmaya çalışılan mesleğimiz kimsenin pişmanlığı, ümitsizliği olmasın istiyoruz.”