Denizli’de bez bebek ve kukla tasarımları yapan emekli öğretmen Zeynep Karaaslan, 20 yıllık çalışmalarını Denizli Balcı Evi’nde açılan Folklorik Bez Bebek Müzesinde sergiliyor. Her türlü materyali bebeğe dönüştürmeyi başaran sanatçı elma, patates, saksı, şişe ve tahta kaşıktan bebekler tasarladı. Ege geleneklerini yaşattığı tasarımlarının yanında çocuklar için de bebek hazırladı. Gelin götüren, mevlit okuyan, tarhana yapan, yufka açan, kurşun döken bebeklerin yanı sıra bebek mehteran takımı da müzedeki yerini aldı. Denizli’de 65 yaşındaki emekli öğretmen Zeynep Karaaslan, bez bebek ve kukla tasarımları Denizli Büyükşehir Belediyesinin Balcı Evi içinde açtığı Folklorik Bez Bebek Müzesi’nde sergileniyor. Sanatçının tasarımları yurt içi ve yurt dışından talep görüyor, kurslar açması için davet alıyor.

HÜMANİST BİR GÖNÜLLÜ

Yalova doğumlu olan Karaaslan 1971 yılında geldiği Denizli’de öğretmen okulunu tamamladı, ardından Anadolu Üniversitesi’ni bitirdi. İki çocuk ve üç torun sahibi Karaaslan, öğretmenlikten emekli olduktan sonra şiir ve hikâye kitapları yayınladı. Aralarında bez bebek hikâyelerinin de yer aldığı 8 kitabı bulunan sanatçı Denizli’deki bez bebek müzesini kurdu. Hümanist bir hayat felsefesine sahip Karaaslan, çocuklar ve sokak hayvanları için yürüttüğü gönüllü çalışmalar ile kentin tanınan isimlerinden biri olarak anılıyor. Yurt içi ve dışında bez bebek kursları açan sanatçı anne ve çocuklara bez bebek yapmayı öğretiyor. 

BEBEK YAPMAYI ANNESİNDEN ÖĞRENDİ

Bez bebek yapmayı annesinden öğrendiğini söyleyen Karaaslan zaman içinde tekniğini de geliştirdi. Kendi çocukluğunda hazır bebeklerin olmadığını söyleyen Sanatçı, “O dönemde hazır bebek yoktu. Her anne çocuğuna bebeği kendi yapıyordu. Ben de ilkokul öğretmeni olduğumda öğrencilerime el işi derslerinde bebek yapmayı basitçe göstermiştim. Emekli olduktan sonra bez bebek tasarlamaya ve yapmaya ağırlık verdim. 20 yıldır aralıksız sürdürüyorum” diye konuştu.

HOBİ OLARAK BAŞLADI, BİR MÜZEYİ DOLDURDU

İlk başlarda hobi olarak bebek yaptığını söyleyen Karaaslan, “Yaptığım bebekleri asla satmadım ama çocuklara hediye olarak veriyorum. Hobi olarak yapmaya başladığım bebeklerin sayısı 850’yi bulunca müzeye koymaya karar verdim. Büyükşehir belediyesi Balcı Evi’ni müzeye dönüştürdü. Bebekleri buraya doldurduk. Hafta sonları annelere ücretsiz bebek yapmayı da gösteriyorum. Ben hazır bebeklere karşıyım. Hazır bebeklerin sadece tüketimi amaçladığını düşünüyorum. Annenin hazırladığı bebek bence daha da kıymetli olacaktır” ifadelerini kullandı.

HER MATERYALİ BEBEĞE DÖNÜŞTÜRÜYOR

Atık malzemelerin yanı sıra her türlü materyali bebeğe dönüştüren tasarımcı kabak, elma, ceviz ve patatesi tasarımlarında kullandı. Saksıları, şişeleri bebeğe dönüştüren sanatçı Ege kültürünü yaşattığı tasarımlarında gelin götürme, mevlit okutma, tarhana yapma, yufka açma ve kurşun dökme canlandırmaları gerçekleştirdi. Sadece oyun için değil ülke kültürünü yaşatmak için de bebek tasarladığını söyleyen sanatçı, “Bu güne kadar 3 binden fazla bebek yaptım. Pandemi döneminde 400 bebek hazırladım. Bunları bir müzeye bağışlamak istiyorum. Her materyali bebek yapmak için kullanıyorum.  Bir bez bebek köyü kurmak isterim” diye konuştu.