Büyükşehir meclisindeki alkol polemiği sert tartışmalara neden oldu. Başkan Çavuşoğlu tepki gösteren AK Partili üyelere; “Keşke bu duyarlılığı, yurtta çocuklara tecavüz edildiğinde ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyen bakana gösterseydiniz. Kötülüğün anası toplumsal yozlaşmadır. Ahlak ölçüsü belirleyeceksek, seçim gecesi bu binadan çıkarılan evrakların hesabını vermek lazım” yanıtı verdi. Denizli’de gündem olan ‘içkili yer bölgesi’ konusu dünkü belediye meclisinde de polemiğe neden oldu. Meclis üyeleri oy çokluğu ile BELTAŞ’a ait üç işletme için karar aldı. Artık Butik Kafe, Beyaz Kafe ve Değirmen Kafe’de alkollü içki ikramı yapılacak. Denizli Büyükşehir Belediye Meclisinde bu gündem maddesine ilişkin komisyon raporu görüşüldü. Hukuk Komisyonu raporunda Beyaz Kafe ve Butik Kafe için ilçe kaymakamlıklarının olumlu görüş bildirdiği ancak Değirmen Kafe için olumsuz görüş bildirildiği kaydedildi. Tartışmalar ise rapora ilişkin AK Parti Grup Başkanvekili Ali Değerminci’nin söz almasıyla başladı.

‘VAATLERİNİZ ARASINDA YOKTU’

Değirmenci’nin hukuk komisyonunda ret kararının gerekçesi meclis üyelerine okundu. Söz alan Değirmenci; “Seçim dönemindeki vaatlerinizi inceledim. İçkili yerle ilgili bir beyanınızı göremedim. Acaba sizi birinci ayınızda tesislerin içkili yer olarak ilan edilmesine iten bir sebep var mıdır?” sorusunu yöneltti.  Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Değirmenci’den sözlerini bitirmesini istedi ve toplu olarak yanıtlayacağını kaydetti.

KEŞKE TAMAMI İPTAL EDİLSEYDİ

Ak Parti Grup Başkanvekili Değirmenci sözlerini şöyle sürdürdü:  Gerzele Mahallesindeki Değirmen Kafe, Servergazi Mezarlığı’nın hemen yanında yer alıyor. Kaymakamlığın olumsuz görüş bildirmesine rağmen buranın içkili yer haline getirilmesine karşıyız. Beyaz Kafe’nin yanında buz pateni, yürüyüş yolları, okul ve karşısında Ziya Tıkıroğlu Açık Hava Tiyatrosu bulunuyor. Kınıklı’daki yer yurtlar bölgesiyle iç içe. Kaymakamlıkların görüş bildirmesiyle 5 yerin 2’sinden vazgeçilmiş. Gönül isterdi ki 5’inden de vazgeçilsin.Kimsenin özel hayatına karışmayız. İçki kullanılmasına da karşı değiliz. Ancak yeterli sayıda içkili mekan olduğunu düşünüyoruz. İnsanların ailece gittiği mekanlarda, yan masada içki tüketilirken orada bir ailenin rahat oturamayacağını düşünüyoruz. Denizli halkının, gençlerin, kadınların kullandığı mekânlar maalesef içkili yer bölgesi ilan ediliyor. Buralar Denizli halkına ait. Kamuya ait yerlerin içkili hale getirilmesini anlamsız buluyoruz. Bu nedenle karara karşıyız.

“BİR ANNE OLARAK SÖZ ALIYORUM…”

AK Partili Meclis üyesi de konuya ilişkin söz aldı. Bir kadın ve bir anne olarak söz aldığını kaydeden Kabadayılar itirazını şu şekilde anlattı:  Benim de evlatlarım var. Okuldan çıktıklarında bu kafelerde güvenli şekilde vakit geçirebiliyorlar. Bu düzenlemeyle çocuklarımızı belediyenin kamusal alanlarına gönderemeyeceksek çocuklarımız nerelerde vakit geçirsinler? Bu konuda vicdanınızın sesini dinlemenizi istiyorum. Bu maddeler gündeme geldiği andan itibaren telefonum hiç susmadı. Nasıl böyle bir şey olabiliyor diye…  Grupta çoğunluğunuz olması nedeniyle oldu-bittiye getirilerek kabul edilmesine karşıyım. Konunun tekrar gündeme alınmasını, bu yanlıştan bir an önce geri dönülmesini rica ediyorum.

ÇAVUŞOĞLU: VAATLERİMİZ ARASINDA EŞİTLİK VAR

Gündeme ilişkin eleştirileri dinleyen Çavuşoğlu ise zaman zaman sesini yükselterek uzun bir yanıt verdi. Seçim öncesinde toplumun yaşam hakkına saygılı olacaklarını söylediklerini hatırlatan Çavuşoğlu; “Vaatlerimiz arasında eşitli zaten vardı. Biz de eşitlik vaadimizi uygulamaya geçireceğiz. Birçok yenilik yapacağız, yapacağımız yeniliklerin çoğu vaatlerimizde yer almayabilir. Beş sene boyunca açıkladığımız 30 vaatle bu süreci bitirmeyeceğimizden emin olabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

BİR KAŞIK SUDA FIRTINA KOPARILIYOR

Sanki Denizli’deki tüm kamusal alanlarda alkollü işletme açılıyor izlenimi verilmek istendiğini savunan Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü, “Tabii bir kaşık suda fırtına koparmanın ötesinde bir kere kamusal alanı tarif ederken herhalde Denizli’nin bütün kamusal alanlarını tarif ettiniz, Denizli’nin tamamında alkollü işletme açılıyor gibi algı oluşuyor. Denizli’de on binlerce metre kare kamusal alan var. BELTAŞ’a ait 30’a yakın işletme var. Bunlardan sadece üç tanesi gündemimizde. Bunların üçü ile ilgili de komisyonda gerekli incelemeler yapıldı. Alkol yasağının olabileceği bölgeler zaten sınırlı, mezarlıklar bunların içerisinde geçerli değil. Artı nasıl bir toplumda yaşadığınızı düşünmekte güçlük çekiyorum. Türk toplumu kadirşinas bir toplumdur, birbirine saygılı bir toplumdur. Yani emin olun o mezarlıkta bir defin gerçekleşiyor olacak olsa emin olun ki oradaki insanlar kalkarlar giderler define iştirak ederler. Yani Türk toplumunu bu kadar kamplaşabilecek bir hale getirmenizin gerekçelerini de anlayabilmiş değilim. Biz yaşama saygıya inanırız, biz Denizli’de herkesin her şartta eşit olması gerektiğine inanırız. Yani topluluğun bütün katmanları içerisinde yer alan arkadaşlarımız kendileri için arzuladıkları hizmetleri bundan sonra Denizli Büyükşehir Belediyesinden de alacaklardır. Bu hizmet anlayışı içerisinde sosyalleşmek amacıyla kendine ait bir alan yaratılmasını istiyorsa bu toplumda herkes bu alanı bulabilecektir. Makul anlamda bir ihtiyaçları varsa bu ihtiyaçları giderilecektir. İnsanlar farklı düşünebilir, farklı inanç sistemlerinde olabilir. Kendilerine göre meşru ihtiyaçları varsa bunlar karşılanmalı.”

TURİZM İŞLETMELERİ İSTİSMAR EDİLİYOR

Denizli’de turizm işletme ruhsatı sayesinde alkol ruhsatı alan pek çok işletme bulunduğunu, bu durumun belli kişilerce istismar edildiğini kaydeden Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti, “Partinizin iktidarının yıllardan beri bu memlekette alkol ruhsatı verdiğini en iyi sizin bilmeniz gerektiğini düşünüyorum. Tabii insanları kötü alışkanlıklardan hep beraber kurtaralım. Çocukluğumuzdan hatırlıyorum. Bir Spor Toto vardı, yani kumar anlamında oynanabilen. AKP’nin 20 yıllık miktarının sonunda neredeyse her sokak bir bahis sitesi, neredeyse her şeyde kumar oynanabilen hale geldik ki, toplumu koruma konusundaki kaygınızın bütün unsurlarıyla beraber yaşama geçmesini de emin olun ben sizden fazla isterim. Alkol bir iradedir, o anlamda da bir başkasını değil bir sorumluluk varsa da ancak kendisini ilgilendiren bir şeydir.”

“UYUŞTURUCU KULLANIMINDA İLK ÜÇTEYİZ”

Çavuşoğlu, “Denizli uyuşturucu kullanmada ilk üç sırada yer alır hale gelmiş. Baktığınızda uyuşturucu kullanma 13-14 yaşına kadar inmiş. Yani yasak sorunu çözmemiş. Zaman 13-14 yaşlarındaki insanlar uyuşturucu kullanabilir hale gelmiş ki asıl sorgulanması gereken bence yasal olan işlerin dışında gayri yasal işlerin 20 yıllık iktidarın sonunda buraya nasıl gelindiği konusudur” dedi.

“BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ”

Çavuşoğlu, “Keşke bu konuda gösterilen hassasiyetler 7-8 yaşındaki çocuklarımızın gayrimeşru hayat içerisinde akıbetleri ne olduğu belli olmayan sonla karşılaştığında, istismara maruz kaldıklarında gösterilseydi. Keşke bu kadar duyarlılık gösteren arkadaşlarımız. Çocuklarımız bir yurtta tecavüze uğrandığında ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyen bakan olduğu zaman da aynı duyarlılığı göstermiş olsaydı. Keşke çocuklarımızın ne olduğu belli olmayan merdiven altlarına doğru itildiği yerlerde onların karşılaştığı o akıbetler konusunda da bu duyarlılığı göstermiş olsaydınız. Emin olun buraya çocuk gidecekse o çocuğun yanında annesi de olacaktır, babası da olacaktır. Annesiyle babasıyla girilebilen bir mekanda o çocuğun ahlakının bozulacağına düşünüyorsanız ahlak sisteminizi bir kere daha sorgulamanız gerektiğini de düşünüyorum. Hassasiyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Yaşama saygıyı bundan sonra her şartta hayata geçireceğimizden emin olabilirsiniz. Biz bir toplum içerisinde yaşayanların içeniyle içmeyeniyle, oturanıyla kalkanıyla, sağcısıyla solcusuyla, bizim gibi düşüneniyle düşünmeyeniyle herkesin ortaklaşabileceği bir şehir yaratacağız. Yarattığımız şehirde kimse kimseyi ötekileştirmeyecek” dedi.

“KÖTÜLÜĞÜN ANASI YOZLAŞMADIR”

Ekonomik şartların toplumsal çürümeye zemin hazırladığının altını çizen Çavuşoğlu, gelir dağılımındaki uçurumun çocukların psikolojisini bozduğuna dikkat çekti. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu sözlerine şu şekilde devam etti, “Bugün toplumdaki sorunların en büyüklerinden bir tanesi ve çocukların asıl psikolojilerini bozan şey de gelir dağılımındaki toplumsal uçurumdur. Çocuğuna harçlık veremeyen annenin yaşadığı buhrandır. 17 bin lira maaş alıp 10 bin lira ev kirasını ödediği için intihar etmek zorunda kalan babanın yaşadığı durumdur. Yani bu toplumda bir şeyleri sorgulamaya başlayacaksak önce bu toplumun bu uçurumlar haline gelmiş adaletsiz düzenini sorgulamak lazım, şatafatı sorgulamak lazım. İçmek hür bir iradedir, bunun kul katında da tanrı katında da iki faturası vardır. Kul katındaki faturası gidersiniz hesabınızı ödersiniz, tanrı katındaki faturası da gidersiniz günahının cezasını çekersiniz. Ama yetimin hakkını yiyorsanız bu dünyada hesap ödemezsiniz, öbür dünyada hesap ödersiniz.  Biz bu dünyada da öbür dünyada da herkesin huzurlu ve mutlu yaşadığı, yetimin, garibin gurabanın, fakirin hakkına tecavüz edilmediği biz Denizli yaratacağız. 30 tane mekanın içerisinde 3 tane, binlerce kamusal alan içerisinde üç tanesinde alkol ruhsatı verilip yaşama saygı gösterildi diye Denizli’nin kültür yapısının bozulacağını düşünüyorsanız bence çok büyük bir yanlış içerisindesiniz. Yani insanların intiharlarına sebep olan olayları sorgulayalım, o çocukları okula yalın ayak gittikleri günlerin sorgulamasını yapalım, şatafat içerisinde geçilen dönemlerin faturasını sorgulayalım.”

“SEÇİM GECESİ ÇIKARILAN EVRAKLAR…”

Çavuşoğlu şunları söyledi, “Ahlak ölçüsü sadece iki bira içmekse biz o ölçüm tarafında yokuz. Hep beraber bir ahlak ölçüsü belirleyeceksek seçim gecesi bu binadan çıkarılan evrakların hesabını vermek lazım. Verdiğim teklifimin, bu kararımın arkasındayım. Toplumda her farklı rengi içinde barındıran, her görüşün bir turizm şehri haline getireceğimiz bu şehri artık yasaklarla anılan bir şehir değil, özgürlükleriyle anılan ve herkesin kendi hür iradesiyle davranabileceği kabul edilen bir şehir yaratacağız. Şunu derseniz ‘bu mekanların fiziki şartları uygun, bir tarafını alkollü yapalım, bir tarafını yapmayalım’ eyvallah, değerlendiririz.” Çavuşoğlu’nun sözlerini CHP sıralarından alkışlarla karşılık buldu.

DEĞİMENCİ: İNSANLARIN ALKOL ALMASINA KARŞI DEĞİLİZ

Bu sözler üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Ali Değirmenci yeniden söz aldı. Değirmenci; “Eşitlik anlayışınız nedir?” diye sorarak şu ifadeleri kullandı, “Alkol kullanan, kullanmayan diye insanları ahlaki gruplara ayıran olarak insanlar değiliz. Ahlak herkesin kendi şiarında yaşanan bir kavramdır. Söylediğimiz şuydu. Biz insanların özel hayatlarına saygı gösteriyoruz. Biz insanların alkol almasına karşı değiliz. Biz insanlarımızın eşit şekilde yaşamalarına karşı değiliz. Denizli’de birçok alkollü mekan var, Turizm Bakanlığımızca verilmiş. Ancak Büşükşehir Belediyesinin mülkiyetinde ve tasarrufunda olan, Denizli’deki bir milyon insanın hakkı olan yerlerin alkollü mekan haline getirilmesine karşıyım. Bu iki konunun kayıtlara geçmesini istiyorum. Öte yandan ‘önümüzdeki dönemde şunu getireceğiz, bunu getireceğiz’ tabii ki takdir sizin, böyle yuvarlak cümlelerle, soru işaretleriyle insanların kafasında soru işareti oluşturmaya hakkınız yok diye düşünüyorum. Konuşlarınızın da neden alkışlandığını anlamış değilim” dedi.

‘HABERİNİZ YOK MUYDU?’ DİYE SORDU

Çavuşoğlu bu sözlere BELTAŞ’ta karşılaştıkları usulsüzlükleri işaret ederek şu yanıtı verdi, “Denizli’de herkesin birbirine saygı gösterdiği, içeniyle içmeyeniyle, gayet rahat gidip o mekanda yanda biri tarafta içerken mutlu bir şekilde oturabildiği bir şehir yaratacağız. Bu keyfi de beraber yaşayacağız. Bunun mimarlarından biri de siz olacaksınız. Biz hiçbir zaman muğlak ifade kullanmıyoruz. Kullandığımız ifadeler açık ve net. BELTAŞ firmasında 15 sene boyunca çuvallarla para götürülmüş, mühür yapılmış götürülmüş. Meclis üyesiydiniz ya. Hiç mi duymadınız? 15 sene boyunca bir tane de mi duymadınız? 15 sene boyunca otoparklarda 2 tane evrak tutulmuş, resmi, Z raporu kesilenler, çuvalla evrak var elimizde. Resim Z raporu kesilenler, gayri resmi tahsil edilenler. Hiç mi duymadınız, hiç mi görmediniz? Nasıl başardınız? Yani insanlar bunu yaparken hiç mi sorgulamadınız? Yani bu şehrin bir kitap adı altında çuvallarla parası bir yerden bir yere aktarılırken hiç mi hesapları kontrol etmediniz? Seçimde bu binanın içerisinde seçim kampanyası boyunca, Büyükşehir Meclisi üyesiydiniz, Belediye Başkan vekiliydiniz, bu binaların içerisinde 2 odaya Denizli Büyükşehir personeli olmayan insanların girip, kapıya şifre koyarak iki ay boyunca çalıştığınızdan haberiniz yokmuş. Var mı haberiniz?”