İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, 29 Ekim Bulvarı’nda yaklaşık 20 bin kişilik kalabalığa konuştu. İlk önce hep bir ağızdan İstiklal Marşı söylendi. Yağmurun altında dakikalarca bekleyen ve alanı terk etmeyen vatandaşlar karşısında helallik isteyen Meral Akşener, genç kız ve kadınlardan tülbentler toplayarak konuşmasına başladı. Akşener, “Hakkınızı helal edin geciktim. Ben sizin için ölürüm. Beni yağmurun altında beklediniz, bir yere ayrılmadınız. Hakkınız, vebaliniz var üzerimde. Bu yola iyi ki sizinle çıkıp yürümüşüm. Eğer aday, parti kur dediğinizde sizi dinledim. İyi ki kurmuşum, bugün cumhurbaşkanı adayı olmasam, milletvekili adaylarımız olmasa nasıl bir tabloyla karşı karşıya olacağımızı görecektik! Ben millete güvendim. Allah onlardan razı olsun. Beni mahcup etmediniz” dedi. Kalabalık vatandaşlar hep bir ağızdan, “Cumhurbaşkanı Meral Akşener’ sloganları attı. İşke Akşener’den satır başları;

“TÜLBENT MÜZESİ KURACAĞIM”

“Bunlar ne biliyor musunuz? Bunlar tülbent. Çeyiz sandıklarından çıkan, kadının hayalleri, umudunu, hedefini buna gömdüler. Ayrım yapanlara karşı barış sembolü yapacağız. Durun artık durun… Türkiye bir ve beraber olmalı. Al Meral Akşener, al bu tülbentleri sakla demek. Türkiye’nin her yerinden topluyorum ben bunları. Al diyorlar, bu ülkeye huzur ve kardeşlik getir. Refah getir. Gençlere umut getir dediler. Bu tülbentleri öpüp başıma koymam ondandır. Tülbent devrimi yapıyoruz. Müze kuracağım, Dünya görecek.

BAKAN ZEYBEKCİ’YE YÜKLENDİ

“Denizli; sanayi, tekstil, turizm şehri olması gereken Denizli… Şu an itirabıryal batan denizli, yoksullaşan Denizli, gençleri işsiz olan Denizli, kadınların kocalarını her akşam evine acaba bugün işten çıkarılır mı diye korkuyla yaşayan endişeli Denizli… Kızçlarının, kadınlarının acaba bugün bir şey olur diye endişelendiği Denizli…  Dolar 4.71 olmuş. Bu Ekonomi bakanı buralıydı dimi… (Alanda bakan Nihat Zeybekci yuhlandı) Durun yapmayın. Birşey diyeceğim. Bu arkadaşı nereden buldunuz. Denizli’ye bela olmasın size olsun dediniz, bize gönderdiniz kurtuldunuz. Ekonomi şehrinden gelen bir kişi dolardan ne olacak diyebilir mi? Cahil desem cahil değil, ahmak desem ahmak değil. Ahmak olsa cebini doldurmayı bilmez, çok akıllı olduğu kesin. Fabrikalar çökerken, dolarla işimiz olmaz diyor. Hadi be ordan cahil, hadi ordan.”

“EHLİYETSİZ VE YORGUN”

“Sayın Recep Tayyip Erdoğan bana çok kızıyor.  Arada bir eyy diyecek ama kendini tutuyor, Bana çok kızıyor. Ben diyorum ki sayın Erdoğan yorgun bir şoför. Arabayı kullanırken kafa direksiyona küt küt diye vuruyor. Ehliyetsiz ve yorgun birinin arabasına binilmez. Bıktık, sıkıldık, senden yorulduk, yazıktır. Dön evine artık, torunlarınla ilgilen. Ama direniyor.”

“KENDİSİ SÖYLÜYOR BEN SÖYLEMİYORUM”

“Medya beni göstermiyor ama ben yakınmıyorum, ağlamıyorum. Burası 72. İlim. Gençlere her gittiğim ilde soruyorum. Cebinde kaç liren var. 5 lira mı, sende yokmu? Sizin hemşerinizin patronu çok kızdı. Sen kendi cebine bak ne yapacaksın milletin parasını diyor. Suçüstü yakalandı. Muhterem bir yüzükle yola çıktı. Ben onun yalancısıyım. Bu yüzükten başka bir şeyim yok dedi. Tayyip bilin ki hırsızlık yapmıştır dedi. Ne diyeyim şimdi. Ee haklısın, hakkaten haklısın doğru söylüyorsun. Dünya’nın en zengin 10 siyasetçisi arasındasın. Sarayda yaşıyorsun. Sarayın 500 garsonu var. 1500 liralık bardakları biliyorsunuz., 13 günlüksarayın masrafı kapatılan şeker fabrikalarının bir yıllık zararına, sarayın 13 günlük eşit. Haram zıkkım olsun. O saray varsa o saray hepinizin cebinden çıktığı parayla yapılar. Canları sıkılmasın diye at binme yeri var. Öyle bir kibir varki, bir kamyon korumayla geziyor. Kimden korkuyorsun benim 4 tane. Kimden korkuyorsun. Beni milletim korur.”

“KÜÇÜK EMRAH GİBİ” BENZETMESİ

“Şehir hastanelerinin sahibi devlet değil. Fahiş fiyatla kiralanıyorlar. Bina için hasta garantisi veriyor. Devletin olmayan, gerim gerilmekten sizi hasta etti. Tayyip sürekli ağlıyor. Ben onu görünce  seçildiğinden bu yana küçük Emrah. Küçük Emrah büyüdü baba oldu. Bu büyüyemedi.”

“İŞ BULANA KADAR VATANDAŞLIK MAAŞI BAĞLAYACAĞIM”

“Vatan çocuklarının yanındayım. Siz iş bulana kadar kadar vatandaşlık maaşı bağlayacağım size. İşsiz gençlere. Buna çok bozuluyor. 4.5 milyon insan takipte. 4.5 bu insanın borcunu sileceğiz. 8 milyon Türk lirası tutuyor nereden bulacaksın diyor. 24 Haziran akşamı lazım. Lüks arabalara biniyorlar. Bakan, bakan yardımcısı, kiralık arabalar bunlar. Eşleri biniyor. Lüks araç kiralama 8 milyar Türk lirası. 2018 bütçenin yüzde 1’i.  Aşağıya diyeceğim, inin aşağıya diyeceğim. Buradan bulacağım parayı. Borçları sileceğim. Zaten sizin paranız onlar.”

“TRT’Yİ SATACAĞIM”

“Fabrika yapacağız. Göster bir yaptığın fabrika dişimi kıracağım.16 yılda yaptım de, Petkimi sattın, Tüpraşı sattın, Tekeli, sattın,. Limanları sattın, Telekomu sattın, Şeker fabrikalarını sattın. TRT’yi de ben satacağım. Parasını size vericem. Çok eğlenceli günler geçiyoruz. Neyşem sizsiniz. Ben de sizin neşenizimdir. Kayseri yıkıldı beni 38 sn vermiş. TRT’yi satıp parasıyla gençlere iş imkanı yaratıcam. Suriyeleler iç işlerine karışmayı bırakacak. 4 milyon Suriyeli kardeşimizi huzurlu ve mutlu yaşamaları için garantisini alıp göndereceğiz.”