REKLAM

“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU TASARISI GERİ ÇEKİLMELİDİR!”

kategorisinde, 29 Oca 2022 - 10:55 tarihinde yayınlandı
“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU TASARISI GERİ ÇEKİLMELİDİR!”

Eğitim Sen Denizli Şubesi Üyeleri Öğretmenlik Meslek Kanunu yasa tasarısının geri çekilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM)  faks gönderdi. Sendika Üyeleriyle birlikte Delikliçınar PTT Şubesi önünde basın açıklaması yapan Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Özdemir, beklentileri karşılamaktan uzak tasarının derhal geri çekilmesini istedi.

“ÇALIŞMA BARIŞINI BOZAR”

Tasarının çalışma barışını bozacağını kaydeden Özdemir, “Öğretmenlik mesleği gibi 18 milyon öğrencinin eğitim hakkını, kamu özel ayırt etmeksizin bir milyonu aşkın öğretmenin çalışma koşullarını ve özlük haklarını düzenlemesi gereken Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı, eğitim çalışanlarının ve sendikaların tamamına yakınının eleştirilerine rağmen TBMM Genel Kurulu gündemine getirilmeye çalışılmaktadır.  Eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenlik mesleği gibi önemli bir konunun birkaç kanun maddesi üzerinden büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgenmesi doğru bir uygulama değildir. Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunun sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesi büyük bir eksikliktir.   Tasarıda uzman öğretmen ve başöğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları diğer öğretmenlerden ayırt edilemediği için eşit işe eşit ücret ilkesi ihlal edilmektedir. Aynı işi yapan öğretmenlerin statü farklılıkları üzerinden ayrıştırılması, hatta kendi içinde bölünmesi işyerinde çalışma barışının bozulmasına neden olacak, eğitim sistemi bu durumdan kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecektir” dedi.

“TASARI GERİ ÇEKİLMELİ, YENİ DÜZENLEME YAPILMALI”

Tasarının geri çekilerek yeni düzenleme yapılmasını isteyen Özdemir, “ Öğretmenler arasında halen var olan  sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına yenilerini ekleyerek eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenler de dahil edilmektedir. Yıllardır eğitim sisteminin ve öğrencilerimizin mecbur bırakıldığı sınav merkezli eğitim uygulamasına öğretmenlerin de katılmak istemesi, aynı işi yapan öğretmenlerin farklı statü ve maaş uygulaması üzerinden bölünmesi ve ayrıştırılması kabul edilemez bir durumdur.  Tasarıda aday öğretmenlere yönelik adaylık sınavının kaldırılması bir müjde olarak sunulurken, sınavın işlevinin Adaylık Değerlendirme Komisyonu’na devredilmesi, atamalarda yoğun olarak gündeme gelen mülakat-torpil uygulaması ve güvenlik soruşturması üzerinden çok sayıda mağduriyetin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Kanun tasarısı hazırlanırken Türkiye’nin onayladığı, ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenliğin Statüsü Tavsiye Kararı yok sayılmıştır. 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan Tavsiye Kararı öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. TBMM gündeminde olan mevcut kanun tasarısı sınırlı içeriği ile Öğretmenlik Meslek Kanunu niteliği taşımamaktadır.Eğitim çalışanlarının bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmelidir. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve taleplerini güvence alına alan yeni bir düzenleme yapılmalıdır” diye konuştu. Basın açıklamasının ardından Eğitim Sen Üyeleri Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının geri çekilmesini belirten faksı TBMM, Ak Parti ve MHP Meclis Gruplarına gönderdi.

İŞTE O FAKS

“Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısında öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi başta olmak üzere oluşturulan komisyonlar, önerilen eğitim sertifika programları pek çok belirsizlik taşımakta ve bunların belirlenmesi Milli Eğitim Bakanlığı’na bırakılmaktadır. Bu durum anayasaya aykırı olarak yasama yetkisinin yürütmeye devredilmesi anlamına gelmektedir.Eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenlik mesleği gibi önemli bir konunun birkaç kanun maddesi üzerinden büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgenmesi doğru bir uygulama değildir. Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunun sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesi büyük bir eksikliktir.  Öğretmenler arasında halen var olan sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına yenilerini ekleyerek eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenler de dahil edilmek istenmektedir. Yıllardır eğitim sisteminin ve öğrencilerimizin mecbur bırakıldığı sınav merkezli eğitim uygulamasına öğretmenlerin de dahil edilmesi, aynı işi yapan öğretmenlerin farklı statü ve maaş uygulaması üzerinden bölünmesi ve ayrıştırılması mesleki bir statüye denk düşmemektedir. Tasarıda aday öğretmenlere yönelik adaylık sınavının kaldırılması ve sınavın işlevinin Adaylık Değerlendirme Komisyonu’na devredilmesi, atamalarda yoğun olarak gündeme gelen çok sayıda mağduriyetin bir benzerinin bu konuda da ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa, ILO-UNESCO ortak belgesi olan “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini güvence altına alan bir düzenleme yapılmak üzere eğitim alanında ki tüm çevrelerin görüş ve önerilerinin alınacağı yeni bir süreç başlatılmalıdır. Eğitim çalışanlarının bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısının geri çekilmesini talep ediyor ve bu talepler doğrultusunda karar almanızı bekliyoruz.”

Haber Editörü : Tüm Yazıları
merkezefendi
Yorum Yaz
istanbul escort canlı sohbet hattı esenyurt escort canlı sohbet hattı canlı sohbet hattı canlı sohbet hattı